Page 24 - T

Basic HTML Version

Ayrıca sosyal ve duygusal öğrenme ile beyin ve kişi risk almayı
öğrenir. Bu riski olumlu yönlendirecek olursa o zaman korkudan
uzak kalır. Korkudan uzak kalan kişi de zaten sorunlarını çözmüş
olur. Sosyal iletişim becerisindeki en önemli şeylerden bir
tanesi de budur. Peki, burada eksik olan nedir? Burada eksik
olan, öğretmen, eğitimci, aile çocuğun-çocuğumunmotivasyonu
düşük diyor ama çocuğun ziksel, beyin veya beden yapısı
normal ise ailede ve eğitimcide sorun var demektir. Eksik budur.
En önemli etkenlerden bir tanesi strestir. Stres ortadan kalkarsa
çocukların yüzü güler. Stresi kontrol altına aldığımız zaman her
şeyi çok daha kolay öğrenirsiniz. Şimdi 4 tane temel beceri
lazım; bunlardan birincisi yapıcı benlik duygusu, ikincisi stresle
başa çıkabilmek ki bu çok önemli. Çocukların birçoğu; öğrenme
bozukluğu, davranış bozukluğu, hiperaktivite, hiperkinezi,
dürtüsellik, yazı yazma bozukluğu, disleksi sorunlarıyla bize
geliyor. Bunların çoğunun altından stres çıkıyor. Temel becerilerin
üçüncüsü iletişim becerileri ve dördüncüsü de problem çözme
becerileri..
Bütün canlılarda ağaçlar dahil ilkel dürtü vardır. Çocuklardaki
sosyal duygusal ilişkilerdeki enönemli yer beyini ikiyeböldüğümüz
zaman ortada bulunan alandır. Bu alanda hareketi programlama
yeri bulunmaktadır. Beyindeki bu alan ileri yaşlarda bozulduğu
zaman Alzheimer, Parkinson hastalığı ve saldırganlık başlar.
Ayrıca yemek yeme bozukluğu, öğrenme bozukluğu gibi
birçok durum ve beyinin temeli buradadır. İşçiler burada,
yöneten kişi de buradadır. Hareketi programlama, kaygı ile ilgili
bu bölgede amigdala ve kısa süreli bellek yapıları bulunur. Bu
nedenle çocuğun önce hareket eğitimi yapılırken bu gelişime
paralel olarak çocuğun potansiyeli ve çevresi dikkate alınıp
önce duygusal, sonra da bilişsel olarak eğitilmesi gerekmektedir.
Beyinden ve diğer organlardan kimyasal maddeler çıkıp bazıları
karışıyor, böbrek üstüne geliyor, böbrek üstünden başka
kimyasallar salgılanıyor ya olumlu gelişim oluyor ya da ileri
yaşlarda hipertansiyon, şeker hastalığı, beyinin çalışmaması veya
ölüm ortaya çıkıyor. Bazıları da sinir hücre uzantılarının
uçlarından salgılanıp sonraki sinirlere belki binlerce bilgi
aktarıyor. O yüzden sosyal, duygusal öğrenme çok önemli ve
öncelikli bilişsel öğrenme daha sonra geliyor. Ayna nöronlar,
empati, sosyal öğrenme, sinerji çok önemli kavramlardır. Sinerji
ayna nöronlar ile de çalışan bir sistemdir. Peki, nedir ayna
nöron? Az öncebahsetmiş olduğumalınbölgesinde ve akademik
alanda olan durumlar. Örnek, bir yere tırmanıyorsunuz, elinizi
atıyorsunuz, duruyorsunuz bir süre sonra bir başkası elini
atacak ona bakıyorsunuz, karşınızdaki kişi esniyor siz de
esniyorsunuz işte o işe hazır olan nöronlara ayna nöron deniyor.
Beynin birçok yerinde var ama en çok akıl yürütme, dikkat
alanında ve akademik alanlar da vardır. Mesela piyano çalan bir
kişinin beyini ile piyano dinleyen bir kişinin beyini ile çalışmalar
çok farklıdır. Ben burada sadece müzik örneğini verdim,
matematik ve görsellikle ilgili verdiğimiz örnekleri de hatırlayalım.
Bu durumda iyi bir çocuk yetiştirmek istiyorsak sosyal ve
duygusal yönden desteklemek lazımdır.
Şimdi karşımıza ne çıkıyor? Biz birey olarak duyusal, motor,
sosyal, duygusal, bilişsel, ziksel becerileri ile bir bütünüz. Erken
çocukluk döneminde çeşitli duyuların gelişimini destekleyen,
hareketli oyunların oynanması bilişsel - sosyal - duygusal bece-
rilerin gelişimini etkiler. PiyasadaTürkçe’ye çevrilmiş bu konuda
birçok kitap var, üstün zekâlı ama sosyal uyum bozukluğu olan
dâhiler ile ilgili kitaplar var. Okursanız o dâhilerin çoğunun
sosyal ve duygusal sorunlarını öğrenebilirsiniz.
Doğa, müzik, resim, sanat, hayvan sevmek, matematik alanları,
akıl yürütme ile beyinin her tarafı çalışıyor. O halde çocukları
dediğimiz gibi önce duygusal ve hareket alanında sonra sosyal
ve bilişsel alanda eğitmeniz dileği ile…
Yazı
22