Page 42 - 34. sayi

Basic HTML Version

Yazı
40
Eğitimde Hassas Noktalar
Oya DÜŞMEZ
Özel Bilgem Okulları Genel Müdürü
Tüm dersler belirli bir amaca hizmet eder, konuyu bu yönüyle
ele almak gerekir. Örneğin matematik; akademik zekayı
geliştirmemize, felsefe; düşünmeyi öğrenmemize, Türkçe ve
edebiyat; kültürümüzü ve kültürleri öğrenmemize imkan
tanırken, tarih; millet olma bilincini kazandırır.
Sevgi ve bilgiyi paylaşmaktan çekinmeyiniz, biliniz ki her ikisi
de paylaştıkça çoğalacaktır. Bu düşünce doğrultusunda,
okullarda yaratılacak aile ortamı içerisinde hem sevgi, hem de
bilgi paylaşmalıdır. Paylaşılan bu ikilinin de ülkemizin geleceğine
ciddi anlamda katkı sağlayacağına inanıyorum.
Eğitim geleceğe bir yatırımdır, çocuklarımızı ve gençlerimizi
geleceğe hazırlamaktır. Bu yönüyle eğitimin sonuçlarını kısa
zamanda görmek mümkün değildir. Bunu derslerden veya
sınavlardan alınan not anlamında söylemiyorum. Yetiştirdiğimiz
gençlerin Türkiye’nin geleceğinde üstleneceği herhangi bir
konumda topluma sağlayacağı katkı yönüyle söylüyorum. Bu
kapsamda gençlerimizin ufkunun genişletilmesi, geleceğe
hazırlanması, bilgiye nasıl ulaşılabileceklerinin, topluma ve
çevreye nasıl katkı sağlayabileceklerinin öğretilmesi gerekiyor.
Tüm okullar, kendilerini eğitim ordusunun önemli bir parçası
olarak görmelidir. Ulu önder Mustafa Kemal ATATÜRK’ün de
belirttiği gibi;
“Toplumu gerçek amacına, gerçekmutluluğuna
ulaştırmak için iki orduya gerek vardır. Biri vatanın hayatını
kurtaran asker ordusu, diğeri ulusun geleceğini yoğuran
bilim ordusudur. Bu ordulardan her ikisi de aynı derece
gerekli, kıymetlidir, her ikisi de hayatidir. Ancak bilim
ordusunun kıymet ve kutsallığını anlatmak için şunu
söyleyeyim ki, bilim ordusu, ölen ve öldüren birinci
orduya, niçin ölüp, niçin öldürdüğünü öğreten ordudur.”
Güzel Türkiye’mizin yer aldığı coğrafya bir yandan güzelliğini
ve zenginliğini bize sunmakta, diğer yandan da çevresinde
yaşanan olumsuz gelişmelerle mücadele edebilmemiz için
güçlü olmamızı zorunlu kılmaktadır.
Unutmayalım ki,
“Gelecek; bilgiyi üreten, yayan ve uygu-
layanların olacaktır.”
Takip eden değil, takip edilen bir
Türkiye olmamız ancak bugün iyi yetiştirilmiş bir nesil ile elde
edilebilecektir. Bilgiye nasıl ulaşabileceğini bilen, bugünkü
bilgi kirliliği içerisindeki doğru bilgiyi ayıklayabilen, analiz ve
sentez ile faydalı olan yenilerini üreten nesillere ihtiyacımız
vardır. Toplumumuzda buna katkı sağlayabilecek iki kurum
vardır. Bunlardan biri aile, diğeri ise okuldur. Her ikisi de
toplumumuzda kutsal sayılan mekanlardır.
Bilindiği üzere, eğitim-öğretim olgusunun içerisinde; eğitilen,
eğiten ve eğitim ortamı üçlüsü vardır. Bunlardan birinin
eksikliği veya yetersizliği eğitimi olumsuz yönde etkiler.
Eğitilenin hazır bulunuşluğunda ailenin önemi büyüktür.
Hamur ailede mayalanır, okulda ise pişirilir.
Eğitim kurumları olarak en iyi eğitimi verme gayretlerimizi
sürdürmeliyiz. Eğiten konumundaki öğretmenin yeterliliğin-
den, eğitim ortamının ihtiyaçlara uygun olarak hazırlanması-
na kadar birçok gerekli altyapının mükemmel seviyeye çıkarıl-
ması tüm okulların öncelikleri arasında olmalıdır.
Öğretmenin Rolü
Eğitim süreci içerisinde; öğrencinin hazır bulunuşluluğunun,
sahip oldukları niteliklerin, okulun ortam ve olanaklarının,
ailenin ve sosyo-ekonomik etkenlerin önemi büyüktür. Fakat
bu süreç içerisindeki en önemli etken öğretmendir. Etkili bir
öğretmen, öğrencilerin eğitim-öğretim etkinliklerine ilişkin
düşünce ve tutumlarını denemelerine olanak sağlayan,