Page 12 - 34. sayi

Basic HTML Version

Yazı
10
Necla KARATEKİN
Minik Tırtıl Anaokulu Kurucusu
Bir kelime kararını,
Bir duygu hayatını,
Bir insan seni değiştirebilir...
Bilim adamları diyor ki “İnsan kişiliğinin % 80’ni 6 yaşına kadar
tamamlanıyor”. O zaman ne yapalım? "7'sinde neyse 70'inde
de odur" deyip insanları 7 yaşındaki hallerine göre mi değer-
lendirelim? Öyleyse ilkokul öğretmenleri birinci sınıfın sonunda
bir yazı yazsın ömür boyu referans niyetine o yazıyı gösterelim.
Sevgili dostlar, zaman akarken biz ziksel olarak değişirken,
çeşitli yaşamdöngülerinden geçerken, daha önce hiç yaşamamış
olduğumuz tecrübeleri deneyimlerken olduğumuz gibi kalmamız
mümkün mü? Sizin hayatınıza da dokunmuş muhakkak bir el,
bir mısra, bir kelebek yok mu?
Eğitimdeki prangalarımız ne müfredat, ne koşullar ne de
başka bir şey, sadece kendimiziz. Arayışı bitmeyen, her dem
üreten, işini aşkla yapan eğitimcilere ihtiyacımız var. Her insan
değişir. Önyargılarımızdan kurtulup insanlara güvendiğimizde
işte asıl değişim de bu noktada başlar.
Bununla ilgili size bir hikaye anlatacağım:
Bir varmış, bir yokmuş. Çok da özelliği olmayan sıradan bir kız
yaşarmış. Sıradan işlerini yapıp sıradan günlerini yaşarmış. Gel
zaman git zaman lisedeyken bir öğretmeni dersi anlatırken
kız, öğretmeninin ne kadar da sıradan olmadığını fark etmiş.
Ders anlatırken o öğretmen devleşirmiş de devleşirmiş. Bu
öğretmen o sıradan kız için çok sıra dışıymış. Sadece o kız için
değil, diğer öğrenciler için de böyleymiş.
Bir ders önce sıkılan dersin bitmesini dört gözle bekleyen,
kontrolden çıkmış tekerlek gibi son sürat yuvarlanıp giden, ne
tehdidin ne ödülün kaale bile alınmadığı, Rıfat Ilgaz'a ilham
kaynağı olduğu bile düşünülecek bu sınıfa Melahat Hoca
geldi mi her şey değişirmiş. Ne bağırır ne çağırırmış Melahat
Öğretmen. 40 dakika boyunca müthiş bir ortamda dersini
anlatır gidermiş.
Başlamış kız düşünmeye...
Bu öğretmen çok mu güzel? Hayır.
Bu öğretmen çok mu güzel giyiniyor? Hayır.
Teknoloji mi? Kara tahtadan başka bir şey de yok.
Şirin mi? Hayır, aksine mesafeli.
Eee nedir peki bu öğretmeni sıra dışı, diğer öğretmenleri sıradan
yapan.
Başlamış kız öğretmeni incelemeye ve sıradan kız o gün şöyle
düşünmüş: 'Öğretmen olursam böyle bir öğretmen olacağım,
yok öğretmen değil de başka bir mesleği seçersem de onun
gibi işimi iyi yapacağım." demiş. Gel zaman git zaman sıradan
kız üniversiteyi kazanmış. Hem de öğretmenliği hem de o
hayran olduğu öğretmenin branşını. Çok severek okumuş.
Orada da işini aşkla keyi e yapan hocaları olmuş. Hepsinden
bir şeyler öğrenmiş. Mezun olmuş, öğretmenliğe başlamış.
Ama öyle bir ortamla karşılaşmış ki öğrencilerin ve öğretmenlerin
mecburiyettenbulundukları bir açıkhapishanedehissetmiş kendini.
Birinci yılın sonunda öğretmenlik yapmamaya karar vermiş.
Sonra birden lisedeki öğretmeni aklına gelmiş. O, sadece
kendisine değil, sınıfındaki her arkadaşının hayatına dokunmuş
biriydi. O da başka çocukların hayatına dokunabilirdi. “O
zaman hata kim de ya da nerede?” diye düşünmüş. Birden
bahaneler ürettiğini görmüş. Yok bu nesil çok şımarıkmış, yok
aile yapısı değişmiş, yok müfredat çok ağırmış mış mış mış....
At gözlüklerini çıkarmış. “Ben de sıra dışı olabilirim” demiş.
Bunu dedikten sonra girdiği her sınıfta farklı bir etki bırakarak
dersten çıkmaya çabalamış. Başta kolay olmamış tabi. Ama
zamanla o da farklı olmaya başlamış. Bunu fark ettikçe gücü
daha da artıyormuş. Yeni sıra dışı öğretmenlerle tanışmış.
Hepsinin ortak özelliği erdemli olmak, her daim üretmek,
çalışmakmış. Ona göre bu öğretmenler sanatkarmış.
Anlattığımız kız şimdi ne mi yapıyor? Öğretmenlik yapmıyor
ama eğitimin içinde. Hayallerini gerçekleştirmiş, tecrübelerini
paylaşıyor olmanın mutluluğuyla dopdolu. Her yıl yeni takım
arkadaşları oluyor. Tecrübeli ya da tecrübesiz... Onlarla büyük
bir değişim yolculuğuna çıkacak olmanın heyecanıyla yolun
başında onlara kapıyı açtığında kocaman bir "MERHABA!"
diyor.
Artık biliyor ki insan hangi yaşta olursa olsun iyiye doğru
değişebilir. O nedenle her sene sonunda öğrencisinden
velisine, öğretmeninden personeline göstermiş oldukları
değişim onu artık hiç şaşırtmıyormuş. İnsana inanmanın,
değişimi başlattığını biliyormuş artık. O nedenle önyargısız
yaklaşırmış küçükten büyüğe her insana...
Şimdi de o başka öğrencilerin ve öğretmenlerin masalında yer
alıyormuş. Sonra da onlar başkalarının masallarının kahra-
manı olacakmış. Ta ki dünya değişene kadar bu böyle sürüp
gidecekmiş.
Değişim Seninle Başlar