Page 11 - 34. sayi

Basic HTML Version

Derneğimiz tarafından Finlandiya Büyükelçiliği işbirliği ile
8 Ekim 2015 tarihinde
Helsinki Üniversitesi Rektör
Yardımcısı
Prof. Dr. Hannele Niemi’nin
konuşmacı olduğu
“Finlandiya’da Öğrenci ve Öğretmenler Yaşamboyu
Öğrenenlerdir”
konulu seminer gerçekleştirildi.
Üyemiz
Ste. Pulcherie Fransız Lisesi’nin
ev sahipliğinde düzenlenen seminerin açılış konuşmaları okul müdürü
Alexandre Abellan ve Derneğimiz eş başkanı Yusuf Tavukçuoğlu tarafından yapılan gerçekleştirildi. Seminere
katkılarından dolayı Finlandiya Büyükelçiliği’ne, üyemiz Ste. Pulcherie Fransız Lisesi’ne ve Prof. Dr. Niemi’ye
teşekkürlerimizi sunuyoruz.
göre 10 dakika ile bir buçuk saat arasında değişiyor verilen ödev. Okuldan sonra ve hafta sonları dershane ve
ders alma diye bir oluşum yok, gençlerin sosyalleşmesi için zamanları oluyor. Buna rağmen OECD’nin yaptığı
PISA gibi sınavlarda hep en başarılı ülkeler arasındalar. Son yıllarda Uzak Doğu ülkeleri, özellikle Singapur ve
Kore’de en başarılı ülkeler arasında Finlandiya ile yarışıyor. Onlardan farkları öğrenciye ders dışı yüklenmeden
bu başarıyı yakalayabilmiş olmaları.
Mesleki Eğitim ile akademik eğitim arasında bir uçurum yaratılmamış. 1960’larda böyle bir ayırım yaratan
sistemden vaz geçmişler. Artık herkes kendi istediğini seçebiliyor ve aralarda geçiş serbest.
Sistemdeki başarının mimarı öğretmenler ve öğretmen eğitim sistemi. Öğretmenlik en saygın mesleklerden.
Öğretmen eğitimi 5 yıl, hepsi Master derecesiyle mezun oluyorlar. En yüksek puanlarla ve mülakatla kabul ediliyorlar.
Ancak mesleğe adanmış hissedenler bu işe seçiliyor. Maaşları yüksek ve de onlara güveniliyor, hiç bir denetim
mekanizması yok. Okullar yerel yönetimlere bağlı. Merkezden ana hatlarıyla gelen genel programı her okul ve
öğretmen yerel şartlara uygun olarak kendine göre şekillendirebiliyor.
Bize ne önerirsiniz sorusuna cevabı, hiç bir programın kusursuz olmadığı ve herkesin programını kendine özgü
yaratması gerektiği, aynı modeli kopyalamanın işe yaramayacağı yönündeydi. Finlandiya gibi 5milyonluk bir
ülkenin şartlarıyla Türkiye’nin aynı olamayacağını, ama bir şey yapılmak isteniyorsa sistemin bütün olarak ele
alınması gerektiğini, parça parça değiştirmelerin işe yaramayacağına inandığını söyledi. Kısacası işimizin çok
zor olduğunu bir kez daha anladık.
Akademik Danışmanımız Dr. Jale ONUR’un seminere ilişkin notları:
Prof. Niemi öncelikle Finlandiya’da eğitime çok eşitlikçi yaklaşıldığını, herkesi eğitime
dahil etmek, istedikleri alanda yaşam boyu öğrenme fırsatları yaratmaya çalıştıklarını
anlattı. Her şeyin okulda öğrenilmediğini ve yaşam deneyiminin çok önemli olduğunu
düşünmekteler. Finlandiya’da çocuklar okula 6 yaşında başlıyor, ama o yıl
sosyalleşmeyi öğreniyorlar ve oyunlarla geçiyor. Esas eğitimleri 7 yaşında başlıyor.
Zorunlu eğitim 9 yıl. Çocukları herhangi bir yeteneğine göre ayırmıyorlar, herkes aynı
temel eğitimden geçiyor. Dersi derste öğrenme önemli, ödev çok az veriliyor. Yaşına
Haber
9
YAŞAMBOYU ÖĞRENME SEMİNERİ